18 Haziran 2012 Pazartesi

Aynalı Barikatlar - Murat Menteş (1. kısım)

  Haftalardır yazmak istediğim Aynalı Barikatlar ile karşınızdayım. (Kimin?!) Tabi ki kitabı ben yazmadım, Murat Menteş yazdı. Ben sadece hoşuma giden yerleri , kendisinden izin almadan , büyük bir ahlaksızlık ve edepsizlik ile kitaptan teşyi edecek, sanal aleme taşıyacağım. Hadi bakalım.
  Yine parça parça yazacağım. Daniel amcanın notlarının ikinci kısmına yine bir akşam devam edeceğim inşallah. Şimdilik Murat Menteş ile yetinin. Bunun baya bir kısmı var üstelik. Artık kim okuyacaksa ehuehaue. Hiçbirisini okumasanız bile (kimler okumasa?!) en azından 4 ve 5'e bakılmalı bence. Sen bak olur mu Enes?  Peki MeneS, sen istedin diye bakacağım.  Oooo kırmızı renk yapmışız hayırlı olsun.  Ben de değişiklik yapıyorum işte hayatımda küçük küçük. Önce kırmızı ile başlayacağım, sonra puntolarımı büyüteceğim. Gün gelince bu blog benim olacak ve sen MeneS; sen benim blogumun alt karakteri olacaksın.  Bitti mi?  Isırılarak yenmiş, hunharca ezilmiş, ortasındaki sakız ise çoktan sindirilmiş bir lolipop kadar bitti.  Gidebilirsin.
   1-) "Küreselleştirilmiş dünyada terör estirmek bir lükstür. Benzer şekilde, lüks yaşam tarzı da terörün öncelikli türüdür. Kitleleri korkutarak ve çaresizleştirerek gütme lüksüne sahip kimseler , lüks bir yaşam tarzını sürdürme imkanını da ellerinde tutuyorlar. Lükse kelimesi, sözlüklerde 'çok zevk veren, gösterişli, çok rahat ve fazla bolluk' ifadeleriyle karşılanıyor. Dünya sistemi, birilerinin daha çok zevk alması , daha gösterişli bir hayat yaşaması, daha çok rahat etmesi, daha fazla mala mülke kavuşması için başka birilerinin hiçbir şey sormadan daha çok çalışmasını gerektiriyor. Köleliğin gereğini yerine getiremeyenler, hizmette kusur edenler,dikkafalılar ise nükleer dezenfektanlarla temizleniyorlar. Tüketim kültürünün tüm dünyaya yayılması dolayısıyla, ellerine geçenle asla yetinmemeye programlanmış insanlar, çalışmaya devam ediyorlar. Öte yandan, büyük patronlar, çalışanların işi bırakmalarına zemin hazırlayacak herhangi bir hata yapmaktan özenle sakınıyorlar. İnsanlar ekonomik ideallerine ulaşabilmek için birbirleriyle yarışırlarken, lüks tüketimin önündeki vicdanı engeller de kaldırılıyor. Bir kadın, Gucci'den bir çift ayakkabı satın aldığı zaman, sadece hemcinslerine hava atma fırsatına kavuşmuş ve onları ekarte etmiş olmuyor; dünyadaki bütün kadınları geride bırakıyor. Geride kalan kadınlar arasında,hayatında hiçbir zaman ayakkabı satın alamayan ve kucağında açlıktan ölen çocuğunu taşıyan Afrikalı anneler de var. Lüks tüketimin, zenginler arasında sürüp giden eğlenceli ve masum bir yarış olduğu fikrine katılmak, kapitalist bir yanılsama içinde uyuşmaktır."
 2-) "Aynalar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder