18 Haziran 2012 Pazartesi

Çapa'da Bir Garip (Aslında Sıradan) Nöbet

   Bir şey öğrenmek için nöbet tutmak istedim. Olayımızın başlangıcı budur. Kimliğini ortaya çıkarmamak için şifreli adını kullanacağım Sedastian arkadaşımla beraber. Fikir ondan çıktı. Sosyal olarak sebebini bilmediğim bir şekilde, tek başına böyle bir şeye kalkışmak zor olacağı için ikimizin de aklına yattı bu fikir. Hemen Oğuz Kağan abimize (hocamıza?), acil nöbetinin ne zaman olacağını sorduk? 24'ünde dedi, gelelim mi dedik, gelin dedi. Gittik. Ben nereden bileyim...
   Bir gittik Acil Dahiliye'ye, sanki 3. Dünya Savaşı çıkmak üzere. Ama henüz silahlar konuşmuyor. Ben daha tansiyon ölçmesini bile bilmiyorum tabi ki. Daha önce deneyimim olmamış. Bir girdim içeri, elimde tansiyon aleti zuhur etti (?!) birden. Hop, atladık ilk hastanın tansiyonunu ölçmeye. Ters bağlmamışız meğersem, uğraş uğraş çıkamadık işin içinden eheheh. İlkinden sonrakiler çok sağlıklı oldu lakin. Kusura bakma ilk teyze, sen oldun benim ölçemediğim hasta. Ayrıca niye o kadar kilolusun yahu, bak ölçemedim o yüzden. Neyse. Akşam ilerledikçe, öğrencilerin oradaki asıl işlevi zaten anlaşılıyor. Oraya gidip de öğreneceğin şeyler, tıbbın temel uygulamaları ve ayak işleri. EKG çek, tansiyon ölç (vital bulgularla beraber), idrar sondası tak. İdrar sondası takmayı izledim iki defa, sanırım bir kadın hastaya idrar sondası takabilirim. Konu nereden nereye geldi yahu.   Benim bu akşam öğrendiğim yegane şey bu uygulamalar değil yalnız. Şunu öğrendim, ACİL'de, hastaya kibar yaklaşmaya gerek yok. Tabi ki ahlak sınırları içerisinde yaklaşacaksın ama, öyle kibar kibar konuşmaya hiç gerek yok. Aksine, biraz otoriter olmak lazım ki, şımarmasınlar. Ben devamlı "Kusura bakmayın" , "Yok dayanın biraz daha" bilmemne. Noluyor lan? İş mi bağlayacaksın hastayla? Eeee? Servisteyken kibar ol, ama acilde asla. Çünkü her yerim ağrıyor deyip de gelen bir teyze, asıl şikayetini kibarlıkla sorduğunuzda , asıl şikayetinin her yerinin ağrıması olduğunu kızarak söyleyince, kelimelerin gücü ortadan kalkıyor.    Gece 1'de doğru ayrıldık nöbet yerinden. En yoğun saatleri atlattık keza. Ayaklarımızda da biricik şişkinliklerimiz oluştu. Yatarak geçirilebilecek... Sedastian ile olay mahallinden ayrıldık, biz gittikten sonra orada kalan bir arkadaşımız ise, biz gittikten sonraki kıyametten bahsetti. Bir hasta akını olmuş acile (zerg rush?). Sedyeler yetmemiş, o da gitmiş oradan buradan sedye getirmiş. İyi kurtulmuşuz, sonra da bir güzel uyumuşuz. Ertesi gün de , tırt da olsa, nöbet ertesiydik ehuahGönderenMeneSzaman:12:49

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder